Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

degersizlik

·         Belki de yüzlerce yıldır bireyi değersiz hissettiren bir siyaset var olmuş.  Varoluşunu doğrulayan, haklı kılan, onaylayan, garantileyen: dil, söylem, eylem, tavırları beslemiş.  Günümüzün eğitim, medya, siyaset, ve aktörleri bu şekilde oluşmuş. Değersiz hissettiren süreçlerin yansımalarına örnek: kadına şiddet, doğaya-hayvana-ötekine şiddet.  Vicdan yerine hırs , değerli olmanın olumlanması yerine, değersiz hissettirmek öne çıkmış. İçeriden dışarıya şiddet yaşanmış, yaşanıyor.  Bundan etkilenmemek mümkün değil.  Belki de en duygusal olanlar, en çok etkileniyor?  Etkilendiğini fark etmemek ise çok mümkün.  Vurdum duymaz gözükenler, pragmatik tavır sergileyenler fark etmeyenler.  Fark edip, etmiyor gibi davranmak da mümkün.  Bu kişilerin hepsi sistemin kölesi durumunda. Kurguyu sergilemek ise başka bir çalışma.  Yeri burası değil. **** ·         Özetle: insanlık olarak sıkıştık; değişim şart. **** ·         Özel ve çok değerli bir nesiliz.  Hepi

bilissel-ahenksizlik

https://www.youtube.com/watch?v=RZwRI0_hP8o&t=1s bilişisel ahenksizlik, yani: cognitive dissonance - İngilizcesi; BA diyelim şimdilik; evet, BA'yı önce fark ederiz;  eğer fark edersek, rahatsız oluruz; rahatsız olursak, BA'dan kaçabiliriz; videodaki örneklerin hepsi bir çeşit "kaçış" peki ya fark etmezsek (ya da, durumu “fark edemeyecek kadar” bilinçaltına atmışsak?) gelin, toplumda kabul görmüş ve halen gören "şiddet" anlarına bakalım: - mesela, diğer(ler)ine bize davranılmasını istediğimiz gibi davranıyor muyuz? - kimliği yüzünden hor gördüğümüz veya üstün gördüklerimiz var mı? - korkutarak ikna ettiğimiz oluyor mu? - tarihte yapılmış olan şiddeti olağanlaştırıyor muyuz? - dil, eylem, ritüellerimizdeki şiddetin farkında mıyız? evet, bilişsel ahenksizlik anları var;  hatta, aile sohbetleri, ritüelleri, eğitim sistemi, medya ve siyasetin dili ... tüm toplumlarda ... BA anlarıyla dolu; yaşamın BA ile dol

fark-yaratanlar

Resim
Çok değerli Fark Yaratanlar, Yıl 2012.  Sabancı Vakfı Fark Yaratanı olarak seçildim. 4ncü sezon ... muş. Ekip olarak 2004 yılında başlamış olduğumuz Bilim Kahramanları çalışmalarının 16ncı yılındayız. Yapılan çalışmalar ile 78 ilden 40.000 kadar genç (6-19 yaş arası) tasarım, kodlama, bilimsel araştırma, özgün çözüm, takım çalışması, sunum, zaman kullanım gibi beceriler geliştirdiler. En az bu beceriler kadar değerli: özgüven, karşıklı güven, işbirliği, dayanışma, gönüllülük konularında hedef, değer, ve dili tutarlı, süreç odaklı bir deneyim yaşadılar.   Kahin değilim ama iyi bir başlangıç olduğunu görüyorum.   Çok şükür. Katılımcılarımızın bir çoğu gönüllümüz olarak destek verdi.   Neşeleri, çoşkuları, yeni katılımcılarla kurdukları sıcak iletişimi görünce … yerimde duramıyorum.   Yalnız değilim. Muhteşem bir dernek ekibi, harika gönüllü, üye ve destekçiler projenin her sene daha keyifli olması için çalışıyor.   COVID-19 günlerinde bazı etki

a-peoples-history-of-the-us-review

Resim
  An amazing book ... Reviewed in the United States on December 23, 2016 Verified Purchase An amazing book.  Reading the book helped me understand why the US is experiencing difficulties in "perceived righteousness" today. I would recommend it to anyone who would like to change the World for the better. Howard Zinn is a benevolent hacker: the kind of hacker I would like my children to be, and why not: all children to be. For me, Zinn’s A People’s History of the United States hacks history and defines a problem and offers a solution: 1. The problem: a one-sided patriotic history enslaves the masses, 2. The solution: a bottom-up, humanistic history empowers everyone and opens the doors for future reconciliations among different communities.(1) At this critical juncture of human history both are relevant not only for the US but rather for our race. A one-sided patriotic bias in history: at what cost? 1. hides wrongdoings and the associated guilt, 2. serves as the fir

kim-kazanirsa-kazansin

Tarih “kazanan” tarafından yazılıyor.   Çatışmanın ertesi günü bariz olan “kazanan” sonraki yıllarda bedel ödeyebiliyor.   Kazanan olduğuna saplanıp, kaybetmiş olduğunu fark etmemek mümkün: mesela, insanlık onurunu, mesela, toplumsal barışı, mesela, şiddetsiz bir yaşam iradesini; kısaca: yolunu. Her ülke kendi sınırları içinde işlenmiş olan insanlığa karşı suçların cezasını bir şekilde ödüyor.   Fark etmese bile.   Diyelim ki oldu.   Ve bu suçu işleyen siyasi irade ve mirasçıları suçu sakladılar. Kanıtları gizlediler.   Diğerini suçladılar.   “Ama …”diye başlayan yüzlerce cümle kurdular.   Bu yola çıkan irade durmuyor, duramıyor.   Suçluluk duygusu “hop” diye ortaya çıkıveriyor.   Bazen aynaya bakarken, bazen çocuklarına, eşine, en sevdiğine…soluk verirken. Kazanan hani tarihi kendine göre yazıyor ya: hop, resmi görüş doğuyor. Kendine göre aktarılmasını istiyor ya, hop, resmi öğretmen içeriği. Kendine göre aktarmayanlara “hain” damgasını vuruy

TPQ-article

Bu yazıyı 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası yazdım. "Fırtına geliyor.  Belki akıllanırız" diye düşünmüştüm. Orijinali İngilizce, tercümesi Türkçe. Linkte her 2 dilde de pdf dosyaya erişmek mümkün. http://turkishpolicy.com/article/760/a-holistic-model-to-empower-humanity-summer-2015

3ncu-yol

Ne kapitalizm, ne de komünizm ...  3ncü olasılık olabilir mi? Bu soruyu akıllı insanların samimi olarak sorgulaması mümkün değil mi? İki sistemin de şiddeti yaşatabilen, köleliğe evrilen sonuçları oldu. Öyle bir sistem olsa ki, dna'sı özgürlük üzerine kurulmuş olsa, ekolojik olsa, gezegende yaşam kalitesini arttırmak hedefi olsa. Wikipedia’dan: Kapitalizm   üretim araçlarının   özel mülkiyetine  ve bunların  kâr  amacıyla işletilmesine dayanan bir  ekonomik sistemdir . [1] [2] [3]   Serbest piyasa ekonomisi olarak 16. yüzyılda çıkmıştır. Kapitalizmin merkezindeki özellikler  ·           özel mülkiyet ,  ·           sermaye birikimi ,  ·           ücretli emek ,  ·           gönüllü takas , ·           bir  fiyat sistemi , ve  ·           rekabetçi pazarları  içerir. [4] [5]   Kapitalist  piyasa ekonomisinde , karar verme ve yatırım  finansal  ve  sermaye piyasalarındaki  üretim faktörleri sahipleri tarafından belirlenir. Malların fiyatla