yol ayrımındayız
Yol
ayrımındayız. Hepimiz.
Çoğumuz
farkındayız. Kimimiz 1-2 adım geriden
geliyor.
Birleştirmeye
çalışıyorum. Amacım, bir çeşit “düzeltici”
enerjiyi ortaya çıkarmak.
Hepimizi
birleştirmek için bugünlerde aklıma gelen tek yöntem:
“hatasız
kul olmaz” sözü.
Zaman
içinde kendini bir çeşit etiketle tanımlayan herkesin yaptığı hatalar
olmuş. Kendini:
·
Osmanlı,
·
Müslüman,
·
Türk,
·
Yahudi,
·
Ermeni,
·
Rum,
·
Kürt,
·
Çerkez,
·
Laz,
·
Ülkemizin her etiketi,
·
AB’nin etiketleri,
·
ABD’nin etiketleri,
·
Kuzey’in etiketleri,
·
Güney’in etiketleri,
·
Ve Doğu’nun etiketleriyle
tanımlayan herkes ...
...hatalar yapmış. Yani, hatasız kul yok!
Üstüne üstlük, doğdumuz ülke
raslantı.
Dolayısıyla doğuştan gelen her
etiketimiz raslantı: ırk, inanç, milliyet, vatandaşlık, cinsiyet, dil, vs.
Aile sohbetlerimiz, eğitim dediğimiz
döngüler, ritüellerimiz, medyanın, siyasetin dili, ve yaşadığımız bir çok süreç bu raslantı etiketleri
öne çıkarmak, onları “kutsal hissetmemizi sağlamak üzere” kurgulanmış.
Fark etmeden, için için, süreçler
içinde önyargılarımızın tohumları atılıyor.
Zamanla egomuz bu etiketlerce şekilleniyor, şişiriliyor. Farklı olandan korkuyoruz. Onları komşu olarak istemiyoruz;
kızımız evlensin istemiyoruz. Zamanla,
farklı olana şiddet uygulamaya hazır duruma geliyoruz.
Bu her ülkede oluyor. Siyaset bu durumu, yani raslantılar üzerinden
bizi birbirimize düşman etmeyi, tasarlıyor, uyguluyor, tercih ediyor.
Bahsettiğim, en ekonomik
güdümleme, köleleştirme yöntemi. Fark
etmeden köle oluyoruz. Hatta, bu
durumu açıklamaya çalışan kişilere “hain” damgasını vurmaya bile hazırız. Dinlemeye sabrımız yok.
·
Eğer hatalarımızı görecek
kadar aynaya bakarsak, farklı olanları dinlersek,
·
önce kendimizden, sonra zarar
verdiklerimizden, sonra da köleleşmesine “izin verdiğimiz” gelecek nesiller
olmak üzere, her özneden özür dilersek,
·
hatalarımızı tekrar etmezsek ve
hataları devam ettirmiş olan süreçleri en kısa sürede temizlersek,
o zaman yürümemiz gereken gerçek yol
ortaya çıkacak:
·
insanlık için (doğayı da içeren)
birleştirici, felsefi olarak tutarlı, tüm etiketlerden arınmış bir
sözleşmenin, belki de çocuklar tarafından yazılması,
·
gelir dağılımı eşitsizliğine
çözümler,
·
iklim sorunlarına çözümler,
·
ekolojik sorunlara çözümler,
·
ve olası diğer riskleri
azaltmanın yolları...
Bazılarınıza bu yaklaşım, çok “romatik
ve gerçek dışı” gelebilir.
Bu yola “gerçek dışı” diyenler
sayesinde insanlığın yok oluşu noktasına geldik. İsterseniz, tekrar düşünün....
Bir çeşit birleştirici, düzeltici
enerji kanımca bu topraklardan çıkacak.
Bu enerji Batı, Doğu, Kuzey, veya Güney’den gelmeyecek.
Ve gelince, buradan tüm dünyaya
yayılacak. Olabileceğini son derece net
görebiliyorum. Damla kuşkum yok.
Yorumlar
Yorum Gönder