internetvadisi-net

sayfasında okuyabileceğiniz kavramların ilk 5 tanesi ortaya çıktığında paylaşmak için 2000 yılında internetvadisi.net diye isimlendirdiğim yazıyı yazdım.  Önce İngilizcesi, sonra Türkçesini.

Akabinde:
  • iki dilde web sitesini açtım
  • internetvadisi.net başlığı ile İnternet Konferans'ında konuştum  (2000 ve 2001)
  • akademisyen, iş dünyası temsilcisi, bürokrat, sektör temsilcisi diye isimlendirebileceğim farklı kişilerle konu hakkında sohbet ettim.
Elimde yazının sadece pdf hali kalmıştı.  Meraklısı için önce pdf halinden word haline, sonra da bu blogdaki haline çevirdim.  İmla hatalarını düzelttim.  Geri kalanı 2000 yılında yazılmış olduğu gibi.  Eksiği ve fazlasıyla.  

Yazı kendi içinde 7 bölümden oluşuyordu.  Aşağıdan yukarı bir inşaat diyelim:


Dünyayı nasıl daha iyi bir yer yapabiliriz?

Adım adım. Hep birlikte.

internetvadisi.net bu dünyayı daha iyi bir yer yapmanın Türkiye’den başlayan bir yolu.

Peki olumlu değişiklilere giden bir yola nasıl çıkılmalı? Nasıl yürünmeli bu yolda? internetvadisi.net farkedilen bazı yöntemlerin dizilimleri üstüne kurulu bir fikir. Bu dizilimlerin paylaşılmasının herkes için yararlı olacağına inanıyorum.

Nasıl başlayalım? Hemen belirteyim ki bu yol tabandan-tavana, yaşayan, şeffaf, ve herkese açık bir yaklaşım gerektiriyor. Bu yol adım adım, Türkiye’de bilgisayar eğitimli insan gücü yetiştirmek üstüne kurulu. İnsan gücünü hızla ve etkili bir biçimde yetiştirmek ülkenin değişik yerlerinde kurulacak bir üreten ve öğreten stüdyo ağı sayesinde başlayabilir. Üretim ve öğrenim gençlerin internet ortamında kendilerini ifade edebilecekleri web tasarım dillerini öğrenmesiyle başlar. Bu diller karşılıklı fikir alişverişini, dolayısıyla öğrenmeyi hızlandırır. Üreten kişilerin kazançları artar. Bu gelişmeler Türkiye’yi yabancı yatırımcılar için kısa zamanda daha çekici bir yer haline getirir. Kullandığımız yaklaşım sürekli büyüyen, olumlu bir değişim başlatabilir.

Olamayacak bir şey mi? Gerekli teknolojiye sahip miyiz? İstekli miyiz? İnsanımız hazır mı? Nasıl finansman bulabiliriz? Nasıl başlayabiliriz? Nasıl sürdürürüz? Aradığımız yanıtların bir kısmını ilişikteki sayfalarda bulabileceğimize inanıyorum.



Değişimi kucakla!
“Kim olursan ol, gel!” internet  ağı  -  21.  yüzyıl

>             İnternetin felsefesi: "Kim olursan ol, gel!"
İnternet önyargısız bir biçimde herkesi biraraya getirmekte.

>             İnternet sadece teknoloji değil, hayata dair herşey.
Değer yaratmak için değişik uzmanlık alanlarından birçok kurum biraraya geliyor internet ile: altyapı şirketleri, erişim cihazı üreticileri, içerik üretenler, bankalar, perakendeciler, taşıma şirketleri, servis sektörü.  Ancak hepsi biraraya geldiklerinde değer yaratılıyor. Bu listede sadece teknoloji şirketleri yok.

>             Web siteleri canlı.
Ziyaretçiler tarafından web sitelerine gösterilen bağlılık, ancak siteler güncellenirlerse ve ziyaretçilerle etkileşim içinde olurlarsa mümkün oluyor. Bu da sitelerin hergün bakım ihtiyacı duyduğunu gösteriyor.

>             İnternet ile değer yaratmak birbirlerine bağlı, vefalı, sadık topluluklar yaratarak ve yaşatarak mümkün oluyor.
İnternet servis sağlayıcıları ve elektronik iş şirketlerinin değerleri tüm dünyada verilerine sahip oldukları sadık müşterilerle ölçülüyor.

>             Sadık topluluklar yaratmak aşağıdan yukarı yaklaşımlar gerektiriyor.
İnternet şirketleri sadık topluluklar yaratmayı ve yaşatmayı ziyaretçilerle etkileşim sayesinde başarabiliyor. Ziyaretçilerin geri bildirimleri etkileşime, etkileşim de, şirketlerin öğrenimlerine yardım ediyor. Bu da tüm ziyaretçilere saygı göstererek oluyor.

>             Bilgisayar deneyimli insan gücü en çok aranan ve en az bulunan kaynak.
Almanya Hindistan’dan, ABD’de dünyanin her tarafından bilgisayar profesyonelleri «ithal» ediyor. Hintli şirketler ülkelerinin insan gücü kaybından rahatsız olduğunu ifade ediyorlar. 2003 yılına kadar dünyadaki bilgisayar profesyoneli insan gücü açığının 5 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Öyle gözüküyor ki, yakın gelecekte, en az bulunan kaynak petrol, su, veya para değil, en az bulunan kaynak bilgisayar deneyimli insan gücü olabilir.

>             Her gün hızlanan değişim bütün kurumlara yeni kurallar getiriyor. «Açık olun, şeffaf olun, esnek olun, çabuk karar alabilmeyi bilin: sadık topluluklar kurun» diyorlar bu kurallar.

Peki bir şirket müşteri, tedarikci, ve çalışanlardan kurulu sadık toplulukları nasıl kurabilir? Eğer «sadık topluluk» sözlerini açarsak ve oluşuma sondan geriye doğru bakarsak şöyle birşey çıkıyor kaşımıza. Sadık topluluk kurun = sadık olun, topluluk kurun; neden toplansın insanlar: beraber öğrenin; nasıl öğrenir insan: dinleyin, konuşun; peki, nasıl dinleyip-konuşsun: önce var olun; peki, ya niyet: samimi olun. Bu adımların çocuğun hayatını yansıttığını da düşünebiliriz. Eşinizle samimiyetiniz bir can yaratıyor; çocuk konuşuyor, dinliyor, ve öğreniyor; ailesiyle (topluluğu ile) etkileşimle daha hızlı öğreniyor; çocuk ve ailesi karşılıklı var olan vefa/sadakât sayesinde daha da hızlı öğreniyor ve değer yaratmayı öğreniyor. Görülen şu ki, bu evrensel kurallar, değer yaratmanın yolunu hem bireylere, hem kurumlara, hem de web sitelerine gösteriyor.


Neden Türkiye?
“Gel, yine gel, her neysen, kimsen, yine gel.” Mevlana Celaleddin Rumi - 13. yüzyıl
Mevlana’yı tanıyan, içerik zengini bir toplumda, kaosla yaşayabilen gençlik=internetle dost gençlik.

>             Çoğulcu toplum: bu topraklarda farklı etnik gurup ve farklı inançlara sahip topluluklar asırlardır bir mozaik olarak yaşamaktalar.

Bu, 750 sene once Konya’da yaşamış olan Mevlâna Celaleddin Rumi’nin felsefesinin günümüze kadar gelmiş bir yansıması.

>             Genç nüfus: 65 milyonluk ülkede 30 milyon kişi 30 yaşının altında.
Gençliğin öğrenimi,eğer istenirse ve doğru yaklaşımla, hızlı, ucuz, ve etkili bir şekilde gerçekleşebilir.

>             Ağ toplumu.
Bir çok ülkede kullanılan Sarı Sayfalar rehberi hiç bir zaman Türkiye’de başarılı bir girişim olamadı. Bunun sebebi belki de aranılan numaranın bulunmasında en önemli etkenin kişinin aile fertleri, akraba, komşu, veya yakın çevresindeki tanıdık küçük işletmeciler güvenmesi. Öyle görülüyor ki Türkiye’de yaşayan insanlar birbirlerine bir uzman aği ile bağlılar.

>             Zengin ve karmaşık bir içeriği algılıyabilen bireyler.
Bu topraklarda ki içerik zenginliği kökü farklı kültürlerde bulunan zengin mutfak çeşitlerinde, ritimlerde bolluğunda, halı motiflerindeki farklılıklarda, ve halk danslarındaki çeşitlilikte kendini gösteriyor.

>             Karmaşık (kaotik) durumlarda yaşayabilen insanlar.
Bu toprakların insanı çeşitli sistemleri «hack» etme konusunda çok başarılılar. Sıkıntılı trafik şartlarında mizah gücünü kaybetmemeyi başarmak, para atılıp içecek satın alınan makinelerden buz parçalarıyla alışveriş edebilmek, değişik politik rüzgarlara dayanabilmek bunun en belirgin göstergelerinden sadece bir kaçı. Ayrıca, bu insanlar yapılması hiç de kolay olmayan birçok yemeği yapabilmekte, herhangi bir batılıya zor gelebilecek ritimlerde tempo tutabilmekte. Karmaşık (kaotik) durumlar karşısında yaratıcı olabilmek, yılmamak, ve değişimden korkmamak internet ekonomisinde değer yaratabilecek insanların özellikleri gibi duruyor.

>             Güçlü inanç duyguları.
On üçüncü yüzyıl Anadolu’sundan günümüze gelen hikayesiyle Nasreddin Hoca’nin göle yoğurt çalması bu inanç sisteminin bir parçası olabilir mi? Hoca, kendisine inanmaz gözlerle bakanlara «Ya tutarsa?» diye cevap verir. Bu kültüre işlemiş bir inancin göstergesidir. Aynı zamanda internet ekonomisinde gerekli görülen, şirket yetiştirmek için kurulan «kuluçka» ve risk sermayesi şirketlerinin felsefesi değil mi?

>             Problem çözümlerine çok boyutlu yaklaşımlar: Doğu ve Batı’nin buluşması.
Karmaşıklığın üstesinden gelmek için çok boyutlu yaklaşımların faydası kanıtlanmıştır. Doğu kültürleri Batı kültürlerine göre problem çözümlerine çok boyutlu yaklaşımlar getirmeye daha yakınlar. Türkiye, bu iki kültürün kesiştiği noktada olup, her iki kültürü de rahatlıkla kavrayabilen, çok boyutlu çözümler üretebilecek insan guruplarına sahip.

İnternette kendin-yap, kendin-yarat devri
İnternetin “duvar yazısını” yaratacak diller geliyor. Gençler bu dilleri hızla benimseyebilir.

>             E-mail ve chat internetin en sık kullanılan uygulamaları. Her ikisi de kendini ifade ediş biçimidir.

Kendini ifade edebilmenin önemi artık sanayi toplumuna veya bilgi toplumuna değil, fikir toplumuna doğru gidildiğini (hatta varılmış olduğunu) göstermektedir.

>             Dünyanın her yerinde kişiler kendilerini web sayfaları ile ifade etmeye çalışıyorlar.
Hemen her konuda ve birçok değişik dilde yazılmıs web sayfaları ile oluyor bu.

>             E-mail ve chat araçlarını kullanmak birkaç saat içinde öğreniliyor. Ancak web tasarımı dillerini iyi bilmek aylar veya yıllar alabiliyor.
İnternet henüz birçok kişinin beklentisine cevap vermemiş durumda. Kolaylıkla kendini ifade edebilmenin yolu henüz yok. Buna sebep de internet «duvar yazısını» yaratabilecek dillerin ortaya çıkmamış olması.

>             Daha kolay kullanılan web tasarımı dilleri bireysel ifadeyi ve yaratcılığı körüklüyebilir.
Eğer bu daha kolay öğrenilen diller gelirse, fikirlerin yayılması ve karşılıklı etkileşim artabilir. Bu da değer yaratmayı kolaylaştırabilir.

>             Yeni dillerin düşük bant genişliği gerektiriyor olması daha fazla insan tarafından kullanılmalarını sağlayabilir.
Bu sayede gelişmekte olan ülkelerin genç nüfusları (Çin, Hindistan, bazı Afrika ülkeleri, ve Türkiye gibi ancak yeterli altyapıya sahip olan ülkeler bile) internete bağlanabilirler.

>             Bu diller kitleleri daha etken kılabilir.
Daha etken bireyler kendilerine ve geleceğe güven duyar.

>             Bu diller fikrî mülkiyet haklarını da bir şekilde koruyabilirlerse, yaratıcı insanlar tarafından daha kolay benimsenirler.
Erişilibilir arşivleme, fikir haklarının korunması, düşünce, ifade, ve öğrenim özgürlükleri hem kurumlar, hem de yerleşim bölgeleri için ekonomik hayatta var olabilmenin yolu olmakta. Bu prensipler insan açığı problemine zamanında bir çözüm üretilmesini de mümkün kılabilir.


Ucuz erişim aletleri

Ucuz, yenilenmesi gerekmeyen erişim cihazları geliyor. Bu cihazları gençlere parasız olacak şekilde finanse etmenin ve dağıtmanın yolları var.

>             Dünyada aşağı-yukarı 5.8 milyar kişide internet erişim cihazı yok.
Henüz internete bağlanmamış 5.8 milyar kişinin bağlanmak için insiyatif almayarak kaybedecekleri çok şey var.

>             İnternet erişim cihazlarının ortalama fiyatı gelişmekte olan ülkelerin gençliğinin verebileceğinden fazla.
Teknik olarak yeterli ve daha ucuz erişim cihazları üretmenin, ve bu cihazları son kullanıcıya ücretsiz ulaşacak şekilde pazarlamanın yolları var.

>             Teknolojinin sürekli değişimi sonucu yenilenmek zorunda kalan erişim cihazları ve işletim sistemleri özellikle gelişmekte olan ülkeler gençliği için erişimin bedelini daha da arttırmakta.
Uzun süre yenilenmeden kullanabilinecek yeni nesil erişim cihazı üretmek mümkün.

>             Gençliğin mali gücünü zorlamayacak erişim cihazları yaratacılığı körükler, öğrenimi hızlandırır, içerik üretimini hızlandırıp kısa zamanda insan gücü yetişmesine yardımcı olabilir.
Bu, gelişmekte olan ülkelerin iletişim, öğrenme ve çalışmaya yaklaşımlarında olumlu bir değişime sebep olabilir.

>             Bu cihazlara yöresel içerik de yüklenirse, daha da kolay benimsenirler.
Mesela, yöresel içerik sözlük, ansiklopedi, ve referans kitaplarını kapsayabilir.

>             Çeşitli kurumların pazarlama bütçelerinin küçük bir bölümü bu cihazları finanse edilebilir.
Pazarlamanın bu yeni boyutu, cihazların kalıcı olması sayesinde, bugüne kadar monolog şeklinde yapılması alışılagelmiş reklamlara göre etkileşime izin vereceğinden dolayı daha etkili bir iletişim yöntemi olabilir. Ayrıca, bu cihazlar müstakbel müşterilerden geri bildirim alabilmenin de ucuz bir yolu olabilir. Hatta bu yöntem şirketlerin bir araya gelerek belli toplumsal projelerle imza atmalarına yardım edebilir. Marka bağlılığı yakın bir gelecekte bu projeler sayesinde gerçekleşebilir.

>             Bu yeni pazarlama felsefeleri, işbirliği ve dayanışmanın önemini henüz inanmayanlara da kanıtlıyabilir.
Dayanışma karşılıklı saygıyı arttırabilir. Kurumların daha hızlı öğrenmelerine de yardım edebilir.


İnternet içeriği üretim merkezleri
Bizim gençlik+dil+cihaz+stüdyo=3-6 aylık deneyim sonucu üretken olabilecek insan gücü.

>             İnternet teknolojileri hergün değişmekteler.
Bu yüzden bu dalda sürekli öğrenim gerekli.

>             i-stüdyolar internet teknolojilerine odaklanacak, internet projeleri üretirler.
Projeye en uygun insanı bulup, her konuda uzman, kalfa, ve çırakları biraraya getirecekler.

>             i-stüdyolar risk sermayesi, meslek okulu, ve şirket yapıları arasında bir melez olabilirler.
i-stüdyolar zaman zaman insan gücü, zaman zaman fikir ve finansal gücü çeşitli projelere aktaracaklar. Usta, kalfa, ve çırakların gerçek hayattan projeler üstünde üretirken öğrenecekleri bir ortam olabilirler i-stüdyolar. Proje üretenler katılımlarına göre her projede kâr ortaklığı alabilecekler. Ayrıca i-studyolar fikir sahibi usta, kalfa, veya çırağa risk sermayesi de verebilecekler. Bu tutumlar daha fazla projenin gerçekleşebilmesini mümkün kılacak. Bu yaklaşımlar günümüz bir çok başarılı şirket tarafından zaten kullanılmaktadır.

>             İnternet projeleri için gerekli beceriler bir beceri piramiti olarak temsil edilirse, i-stüdyolar zamanla bu piramidin her seviyesine insan gücü yetiştirebilir.
Bu piramitin seviyeleri ileri matematik becerilerini de, veri tabanı uygulamacılarını da, üç boyutlu sanal karakter animasyoncularını da, web tasarımcılarını da, arama merkezi santral operatörlerini de içermektedir.

>             İnsan gücü açığının aciliyeti öğrenimde eşzamanlı bir sürecin gerekli olduğunu göstermekte.
i-stüdyolar eşzamanli olarak farklı konularda farklı süreli üretim, dolayısıyla öğrenime izin vererek farklı kapasitede insan yetişmesine yardım edebilir. Her beceri düzeyi için yeteneklere uygun farklı bir olgunlaşma süresi olabilir.

>             i-stüdyolar şirketler tarafından desteklenebilirler. Şirketler için bu destek, yöresel olarak kendi markalarina sadakat ve bağlılık yaratma yöntemi olabilir.
Hükümetlerin doğru teşvikleriyle tüm kurumlar pazarlama bütçelerinin belirli bir yüzdesini i-stüdyolara mali destek olma yolunda kullanabilirler.

>             i-stüdyolar isteyen bireylerin daha genç yaşlarda üretken ve para kazanabilir hale gelmesine yardımcı olacaklardır.

Kararlı ve becerikli çıraklar dört senelik üniversitelere gitmek yerine, 3 ile 6 aylık bir üretim, öğrenim deneyiminden sonra para kazanmaya başlayabilirler.


Yetenek, fikir, ve parayı biraraya getirecek
Öğrenmek birleştiriyor. i-toplantılar yoluyla öğrenebilmek en olumlu fikir, yetenek ve sermayeyi biraraya getirebilir.

>             Tüm dünyadan ilgili kişileri biraraya getirmek için uluslararası toplantılar düzenlenebilir.
Yüksek teknoloji dallarındaki hızlı değişime ayak uydurmaya çalışmak insanları fikir ve deneyim alişverişine itiyor. Yüksek teknoloji Avrupa-Orta Doğu-Afrika boylamında göreceli olarak az üretilmekte. Türkiye teknoloji değiş tokuşu yapmak isteyen insanların merkezi olabilir. Bu teknolojilere ihtiyaç duyan pazarlara yakınlık ve farklı kültürlerin daha yakından tanıyan insanların birarada olması katılanlar için faydalı olabilir.

>             i-toplantılar internetle ilgili konular üzerine odaklanabilir.
Altyapı, erişim cihazları, içerik üretme, finans, elektronik alişveriş, depolama ve dağıtım, servisler, risk sermayesi, i-stüdyolar, güvenlik, fikir hakları, insan gücü, içerik ile ilgili yarışma, oyun, sergi, ve müzeler aktif kişi ve şirketleri bir araya getirebilir.

>             Tüm dünyadan en iyi insanların biraraya gelmesi, bulunamayacak ve benzerlerini çekecek bir ortam yaratabilir.
Bu öğrenmenin ve dolayısıyla olumlu değişimin hızını arttırır.

>             i-toplantılarının tanıtımı tüm internet ile ilgili toplantılarda, dergi ve ilgili portallerde yapılabilinir.
Bu toplantılar turizmi, uluslararası kamu oyunu, hatta uluslararası ilişkileri bile olumlu etkileyebilir.

>             i-toplantı katılımcılarının geribildirimleri internetvadisi projesini geliştirebilir.
Katılımcılar dünyayı olumlu olarak değiştiriyor olmanın heyecanını yaşayabilirler.

>             i-toplantı sonuçları halka açık web sitelerinde asılarak başka bölge veya ülkelerde nasıl tekrarlanabilineceği konusunda fikir verebilir.
İlgili kurumlar arasında zamanla artan ilişkiler uzmanlaşmış bir organizasyon endüstrisi kurabilir ve geliştirebilir. Ileride bu şirketler diğer bölgelerde de projeler üstünde çalışabilirler.

>             i-toplantılar sırasında başarılı kişi ve kurumların hikâyeleri herkesle paylaşılabilinir. Bu gençlik için ilham kaynağı olabilir.
En etkin teknoloji pazarlarından gelen birey ve kurumlar projeyi başlatır. Türkiye’nin komşuları da dahil olmak üzere, diğer ülkeler de projenin devamını sağlayacak şekilde katkıda bulunabilir.


Yetenek, fikir, ve parayı kalıcı kılacak içerik üretim merkezleri
“İnşa edersen, gelirler!” Bu gençlik dünyayı daha iyi bir yer yapacak. Seyret!

>             i-köyler yüksek teknolojide en becerikli kişileri Türkiye’ye çekmeye yararlar.
Bu köyler, içerik yaratma endüstrisi gereksinimleri için tek-durak-çözüm görevi görecekler.

>             Bürokrasinin en aza indirildiği yerlerdir.
Birey ve kurumların her türlü gereksinimleri bu köylerde karşilanabilir. Hızlı ve ucuz iletişim altyapısı, genç yeteneklere yakınlık, i-stüdyolara yakınlık, etkili yerel ve uluslararası ulaşım ağına yakınlık, gerekli vergi düzenlemeleri, iyi yaşam koşulları, fuar ve otellere yakınlık, sağlık ve belediye hizmetlerinin varlığı, ifade özgürlüğü, ekolojik açıdan tutarlı yaklaşımlar, kültürel etkileşimlerin yoğunluğu, fikir haklarının korunması, ve boş zamanları değerlendirme konusunda zengin seçim imkânları en fazla kişinin katılımını mümkün kılacaktır.

>             i-köyler yurt ve dünya çapında değişik nüfus merkezleri civarlarında tekrarlanabilirler.
Bu köyler yakın ve uzak benzerleri ile aralarında iletişim kurup daha hızlı gelişebilirler.

>             Belli şirketler bu tip köylerin kurulması ve yaşatılması konusunda uzmanlaşabilir. Bu şirketler dünyanın benzeri projelerinde neler yaptığnın rapor ve analizlerini üretebilirler.
Sermaye hareketleriyle, insan gücü hareketleriyle, vergilendirmeyle, iletişim alt yapısıyla, üretim ve öğrenim şartları, fikir haklarına yaklaşımlar, yaşam standartları, sağlık kurumlarıyla ilgili karşılaştırmalı teşvikler web sitelerinde izlenebilir. Bitmiş projelerle ilgili kazançlarla yetiştirilen insan gücü ile ilgili istatistikler, haberler, yeni yatırımcıları, insan gücü veya fikir sahiplerini çekebilir.

>             Tabandan tavana evrensel değerlere inanılmış şekilde üstünde çalışılırsa bu fikirler yaratıcı insanların sayılarının artmasına yardım edecektir.
İçerik yaratım endüstrisi yaratıcılığı tabandan tavana samimi olarak destekleyebilen bölgelerde var olabiliyor.

>             i-köylerin başlatılması bu fikirleri anlatan bir portal ile olabilir. Bu portal ilgili kişileri biraraya getirmekle yola çıkabilir.
internetvadisi.net böyle bir portal olmayı arzu etmektedir.

>             i-köylerde birey veya kurumların bir araya gelebilecekleri bir ortam ilişkileri güçlenidirecek ve kendi aralarında da, bu fikre duyulan saygı ve bağlılığı da arttıracaktır.
internetvadisi.net daha iyi bir dünya yaratmak adına tüm ilgilenenlere açıktır.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

buraya-nasıl-geldik-II

bir-model-kurgusu

geceyarısına 2 dk kala tedxizmit konuşmasının metni