SKAlar

Yukarıda İngilizce grafiği bulunan ve Türkçe’ye şu şekilde çevrilmiş olan,

1. Yoksulluğa son             

2. Açlığa son                                      

3. Sağlık ve kaliteli yaşam                             

4. Nitelikli eğitim                                              

5. Toplumsal cinsiyet eşitliği        

6. Temiz su ve sanitasyon                            

7. Erşilebilir temiz enerji                               

8. İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme

9. Sanayi, yenilikçilik, ve altyapı 

10. Eşitsizliklerin azaltılması                         

11. Sürüdürülebilir şehir ve topluluklar

12. Sorumlu üretim ve tüketim

13. İklim eylemi

14. Sudaki yaşam

15. Karasal yaşam

16. Barış adalet ve güçlü kurumlar

17. Amaçlar için ortaklıklar 

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanmış ve ilk olarak 2012 yılında Rio’daki Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nda duyurulmuş. SKA, dünyamızın aciliyetli ekolojik, siyasi, ve ekonomik sorunlarına evrensel hedefler olarak teklif edilmiş.*

Yerel (Türkiye) ve küresel olarak 2012’den beri nelerin nasıl yapılmış olduğu, ölçümlemenin nasıl yapıldığı, gelişmelerin iletişiminin nasıl yapılıyor olduğu konularına girmeyeceğim.  Uzmanı değilim.  Merak edenler, BM’nin küresel ve yerel sitelerine göz atabilir.    

İyi niyetle hazırlanmış olduğunu düşündüğüm bu tabloda algıladığım sorunlarla ilgili 1-2 şey yazmak istedim.  Mutlaka iyi niyetli çalışmalar da yapılıyordur.  Amacım, asla onları küçümsemek değil.  

İnsanlık olarak iletişim sorunları yaşıyoruz. Farklı ülkelerde popülist liderlerin yüksek oy almış olması, muhalefetlerin yetersiz kalmaları, bence öncelikle bir iletişim sorunu.  Burada bahsedeceklerim belki başka bir mecrada, bir gün çözüm üretilmesine yardım eder.

Hemfikir olmayanlar görüşlerini paylaşırlarsa, çok sevinirim.

İlk konu:

Bu tabloda (listede) toplumsal yaşamın hedefi belli değil.  Kanımca bu bir eksiklik.

Toplumsal yaşamın hedefi mesela, “onurlu ve yüksek kaliteli bir var oluş” olabilir. 

Hatta, doğayı da içerecek şekilde, toplumsal yaşamın hedefi: “her yaşam türüne saygılı, dengeli, çevreye en az ayak izi bırakacak onurlu ve yüksek kaliteli var oluş” diye başlayıp, olumlu ve olumsuz örneklerle devam etse, kanımca SKA daha kolay benimsenir.  Benimsenmesi kolay olan kavramlar için işbirliği ve dayanışma daha kolay olur.  Süreç, anlam dolu ve daha keyifli geçer.

İkinci konu:

Her madde aynı özelliği olan kavramlardan oluşmuyor. 

Kimi maddeler toplum içi (ve toplumlar arası) şiddetle ilişkili: yoksulluk, açlık, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, eşitsizliklerin azaltılması, barış, adalet gibi. 

Kimi maddeler doğaya karşı şiddet ile ilişkili: sorumlu üretim ve tüketim, temiz enerji, temiz su, iklim, sudaki yaşam, karasal yaşam, sürüdürülebilir şehir, gibi.  

Bir diğer kısım toplumun yönetişim sistemine yaklaşımı ile ilişkili: nitelikli eğitim, sağlık, sanitasyon, enerjinin kolay erişilebilir olması, insana yakışan iş bulunması, sürüdürülebilir topluluklar olması, altyapının yeterli olması, güçlü kurumlar gibi.  Eğitime ideolojik olarak da bakmak mümkün ama sanki burada asıl konu nitelikli eğitime erişim, yani kurumların iradesiyle ile ilişkili bir konu.

Kimi başlıklar da burada olsun mu, olmasın mı emin olamadıklarım: mesela, ekonomik büyüme, sanayi gibi. Büyümenin öncelenmesinin sonucu doğaya zarar vermek mümkün. Bu bir tezat.  Büyüme olmasın demiyorum, ama bu listeye uygun mu emin olamadım.  

Keza sanayi.  Sanayi, iyi de olabilir, kötü de.  Ayrıca, hizmet sektörünü dışlayan bir kelime olarak algılamak mümkün.  Yakın gelecekteki işlerin çoğunun adının bile bilinmediği bir dönemde sanayi kelimesi neden bu tabloda?  Tabi, “2012’den bugüne bu liste güncellenmedi ki” demek mümkün.  Tam da değinmek istediğim konu bu.  Güncellenmesi iyi olur.

Kaliteli yaşam maddesi listenin tamamını ilgilendiren bir konu. Bu listenin ilk cümlesinde yer alabilir, ancak listede olması kanımca değerini azaltıyor.  Bu listedeki her adımı kaliteli yaşam için atmıyor muyuz?

Yenilikçilik, ayrı bir made olarak bu listede olması ne kadar doğru emin olamadığım bir konu.  Birileri yenilikçi yaklaşıyor da, birileri engel mi oluyor?  Diğer yandan, önyargılar (veya hedef olarak önyargısız bir toplum) bu listede yer alabilir.  Ekonomik boyutu bariz olan bir yenilikçilik zaten kendiliğinden gerçekleşir; zihinsel zıplama gerektiren yenilikçilik ise, ideolojik bir konu olarak algılanıp, sorun yaşayabilir.  Burada da asıl dile gelmesi faydalı olacak konu kanımca: önyargı, örf-adet-gelenek-görenek gibi kavramların öncelenmesiyle toplumun bir kısmının diğer kısmına şiddet uygulaması. 

Amaçlara yönelik ortaklıklar maddesi de: yöntemle ilişkili.  Amaç değil. 

Bu yazı ile yapmak istediğim (bilişsel çelişki oluşturan) sanki aynı kategorideymiş gibi gösterilen kavramların, aslında farklı kategoride olmalarının bir çeşit iletişim sorunu olduğunun ve istemeden de olsa, topluma zarar verme potansiyelinin olduğunun altını çizmek.

Zarar ne olabilir: zaman kaybı, işbirliğinin ve dayanışmanın olabileceğinden az olması, gibi.

Tabi ki genel niyete karşı bir görüşüm yok.  İçerik ve yöntemle ilgili görüşlerimi dile getirdim. 

Kanımca, BM SKA’nın, 2021-2022 döneminde, anlamını, tutarlılığını arttıracak şekilde güncellenmesi insanlık için iyi olur.

Fark ettiniz mi, ne kadar çok başlık şiddetle ilişkili...?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

buraya-nasıl-geldik-II

bir-model-kurgusu

geceyarısına 2 dk kala tedxizmit konuşmasının metni